Yangın uçakları gerçeği: Krizi örtmek için mücadele araçları küçümseniyor

Yangın uçakları gerçeği: Krizi örtmek için mücadele araçları küçümseniyor

Türkiye, son yıllarda yaşanan büyük orman yangınlarında yalnızca alevlerle değil, yetersizlik ve koordinasyon sorunlarıyla da mücadele etti. Yangın uçaklarının sayısı, bakımı ve hazır hâle getirilmesindeki eksiklikler, alevlerin günlerce kontrol altına alınamamasına yol açtı. Kamuoyunun tepkisi büyüyünce ise bazı yetkililer, “Yangın uçakları zaten çok etkili değil” söylemiyle tartışmayı başka yöne çekmeye çalıştı.

Hızın Önemi: Dakikalar Can Kurtarır
Yangın uçakları, karadan ulaşmanın zor olduğu bölgelerde alevlerin önünü kesmek için tek şans olabilir. Tek seferde 5 ila 12 ton su veya özel söndürme kimyasalı bırakabilen bu uçaklar, yangının kritik noktalara ulaşmasını engelleyerek kara ekiplerine zaman kazandırır. Erken müdahale edilmeyen her dakika, yangının katlanarak büyümesine neden olur.

Etkisiz mi? Yoksa Gözden mi Düşürülmek İsteniyor?
Uzmanlar, uçakların yangını tek başına tamamen söndüremeyeceğini kabul ediyor, ancak yayılmayı durdurmada ve yangının şiddetini azaltmada “vazgeçilmez” olduğunu vurguluyor. Buna rağmen, son yıllarda yaşanan filo yetersizliği ve bakım sorunları sonrası yapılan “etkisiz” açıklamalar, kamuoyunda krizi yönetememenin üstünü kapatma çabası olarak görülüyor.

Gerçek Sorun: Hazırlıksızlık ve Koordinasyonsuzluk
Türkiye’nin yangın sezonuna güçlü bir hava filosu ve etkili bir koordinasyonla girmesi gerekirken, her yıl benzer zaafların tekrarlanması, sorunun teknik değil, yönetimsel olduğuna işaret ediyor. Yangın uçaklarını küçümsemek, asıl çözülmesi gereken hazırlık eksikliğini perdelemekten başka bir işe yaramıyor.


Orman yangınlarıyla mücadelede en büyük silah zamandır. Yangın uçakları ise bu zamanı kazandıran en hızlı araçlardır. Onların etkisini küçümsemek, sadece ormanları değil, bu ülkenin geleceğini de ateşe atmaktır.

Paylaş :