Devlet adamlığı denilince akla gelen ilk isim

Devlet adamlığı denilince akla gelen ilk isim

Türkiye siyasetinde gürültü, kavga ve karşılıklı suçlamalar olağan hale gelmişken, Mansur Yavaş’ın tarzı adeta sessiz bir devrim gibi. O, siyaseti polemik değil, hizmet üretme sanatı olarak görüyor. Reklam afişlerinden, şatafatlı açılışlardan çok; yapılan işin halkın hayatında somut bir fark yaratmasına odaklanıyor.

“Ben herkesin belediye başkanıyım” anlayışıyla, parti rozetinden önce kamu yararını öne çıkarıyor. Siyasi gerilimden beslenmek yerine, sakin ve güven veren bir üslup kullanıyor. Yol, su, altyapı gibi klasik belediye hizmetlerini bile şeffaflıkla yürütmesi, toplumda güven duygusunu pekiştiriyor.

Mansur Yavaş’ın bir diğer farkı ise, siyaseti çıkar ilişkilerinden ve kişisel hesaplardan uzak tutması. Atılan her adımın halkın yararına olması gerektiği anlayışı, onu farklı kılıyor. Kamu kaynaklarını kendi reklamına değil, halkın ihtiyaçlarına yönlendirmesi, onun “önce insan” diyen tavrının en net göstergesi.

Kısacası, Mansur Yavaş gibi siyaset yapmak; gürültüyle değil, icraatla var olmak, kavgayla değil, güvenle güç kazanmak demek. Ve belki de ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu şey tam olarak bu: Sessiz ama derinden ilerleyen, tarafsız, adil ve halkına hesap veren bir yönetim anlayışı.

Paylaş :